İnsan bir hayvanı neden sever ve onu evine alır? Hani eskiden kediler fareleri kovsun, köpeklerde bekçilik etsin diye alınırmış; ama bugün neden?
Dünya gün geçtikçe kalabalıklaşıyor, insanlar gittikçe daha çok çalışıyor, çevrelerine hatta kendilerine ayırdıkları vakit azalıyor, yalnızlaşıyorlar. Boşanmalar sıklaşıyor, birçok yaşlı yataklarında yalnız ölüp ancak günlerce sonra cesetleri kokmaya başladığında bulunuyorlar. Depresyon sıklaşıyor, buna bağlı kullanılan ilaç miktarı sürekli artıyor. Ama bunlarla zıt olarak beslenen ev hayvanı sayısı artıyor. İnsanlar diğer insanlarda bulamadıkları sevgiyi hayvanlarda arıyor, onlara göstermedikleri ilgiyi ve sabrı hayvanlarına gösteriyor, kendilerine ayırmadıkları zamanı bu küçük sevimli dostlarımız için harcıyorlar.
Peki neden?
Benim nedenim onların bize gösterdikleri karşılıksız sevgi. Gerçekten etrafımızdaki herkes, hatta eşimiz, çocuklarımız yada ebeveynlerimiz bile, bizden bir şeyler beklerken, herkesin birbiri ile çıkar ilişkileri varken bu yaratıklar bizden kelimenin tam anlamıyla hiçbir şey beklemiyorlar. Onları sevmemizi yada beslememizi bile. Bu bence insana eski huzurlu günleri hatırlatıyor ve bunca gelişmişliğimize rağmen asıl yerimizin doğa ananın sıcak kucağı olduğunu, en azından o vahşi dünyadan bir yaratıkla yuvamızı hatırlamaya olan ihtiyacımızı gösteriyor.
Marley & Me filmi, bu yaratıkların yaşattıkları tüm sorunlara rağmen nasıl hayatımızın vazgeçilmez birer parçası olduğunu ve hayatlarımıza nasıl renk kattıklarını gösteren izlenmesi gereken bir film.